Objective: This study was conducted to determine the death anxiety levels of patients with myocardial infarction and the factors affecting it.
Methods: In the study, 295 patients were included in the sample group. Data were collected with the “Socio-demographic Information Form” and “Death Anxiety Scale”. In the analysis of the data, number, percentage, mean, standard deviation, Mann–Whitney U, Kruskall–Wallis, Tukey, and t test were used.
Results: The mean age of the patients participating in the study was 59.99 ± 13.49 years, 69.2% were male, 89.5% were married, and 36.3% had more than 4 children. The mean score
on the Death Anxiety Scale of the patients was 6.25 ± 2.54. It was found that there was a statistically negative correlation between the scale mean scores and the variables of age, female gender, illiteracy and not working in any job.
Conclusion: It was determined that the death anxiety scale mean scores of the patients were moderate. It is recommended to give information about all the procedures to be done and to approach the patient with death anxiety.
Amaç: Bu çalışma, miyokard enfarktüsü geçiren hastaların ölüm kaygısı düzeylerini ve etkileyen faktörleri belirlemek amacıyla yapıldı.
Yöntemler: Araştırmada 295 hasta örneklem grubuna alındı. Veriler sosyodemografik bilgi formu ve ölüm kaygısı ölçeği ile toplandı. Verilerin analizinde sayı, yüzde, ortalama, standart sapma, Mann-Whitney U testi, Kruskal Wallis testi, Tukey ve t testi kullanıldı.
Bulgular: Araştırmaya katılan hastaların yaş ortalaması 59,99 ± 13,49 yıl olup %69,2’si erkek, %89,5’i evli ve %36,3’ünün dörtten fazla çocuğu vardır. Hastaların ölüm kaygısı ölçeği puan ortalaması 6,25 ± 2,54’tür. Ölçek puan ortalamaları ile yaş, kadın cinsiyet, okuryazar olmama ve herhangi bir işte çalışmama değişkenleri arasında istatistiksel olarak negatif yönde ilişki olduğu saptandı.
Sonuç: Hastaların ölüm kaygısı ölçeği puan ortalamalarının orta düzeyde olduğu belirlendi. Yapılacak tüm işlemler hakkında bilgi verilmesi, ölüm kaygısı yaşayan hastaya uygun yaklaşımda bulunulması önerildi.
Copyright © 2024 Turkish Journal of Cardiovascular Nursing