INTRODUCTION: Objective: In this study, it was aimed to identify the environmental stressors perceived by patients treated in the cardiovascular surgery intensive care unit.
METHODS: Methods: The study using a descriptive cross-sectional approach was designed and completed with 100 patients treated in a Medical School Cardiovascular Surgery Intensive Care Unit between October 2018 and February 2019. Data were collected using the “Intensive Care Unit Environmental Stressor Scale” and the “Patient Information Form.”
RESULTS: Results: It was determined that 57% of the patients within the scope of the study were treated in the Cardiovascular Surgery Department and 43% of them were treated in the Thoracic Surgery Department. The most perceived stressors of the patients were identified as “pain,” “lack of privacy,” and “being tied to tubes.” According to the results, 60% of the patients were on continuous medication and 50% of them had a companion. Moreover, the patients who had a companion had a lower mean score on the “Intensive Care Unit Environmental Stressor Scale” compared to those who did not have a companion. Similarly, patients who were not on continuous medication had lower mean score compared to those who were on continuous medication. These differences are statistically significant ( P <,005).
DISCUSSION AND CONCLUSION: Conclusions: Ensuring the patients of the cardiovascular surgery intensive care unit perceived that the least level of environmental stressors is only possible byproviding and maintaining individuality as well as evaluation of patients with all dimensions.
GİRİŞ ve AMAÇ: Bu çalışmada kardiyovasküler cerrahi yoğun bakım ünitesinde tedavi gören hastaların algıladıkları çevresel stresörleri belirlemek amaçlanmıştır.
YÖNTEM ve GEREÇLER: Araştırma tanımlayıcı-kesitsel olarak tasarlanmış ve bir Tıp Fakültesi Kardiyovasküler Cerrahi Yoğun Bakım Ünitesinde Ekim 2018 ile Şubat 2019 tarihleri arasında 100 hasta ile tamamlanmıştır. “Yoğun Bakım Ünitesinde Çevresel Stresörler Ölçeği” ve “Hasta Tanıtım
Formu” kullanılarak veriler toplanmıştır.
BULGULAR: Araştırma kapsamındaki bireylerin, %57’sinin Kalp Damar Cerrahisi, %43’ünün Göğüs Cerrahisi Bölümünde tedavi aldığı ve en çok algıladıkları stresörlerin “ağrı,” “mahremiyetin olmaması” ve “tüplere bağlanmış olmak” olduğu saptanmıştır. Hastaların %60’ının sürekli
ilaç kullandığı ve %50’sinin refakatçisi bulunduğu, refakatçiye sahip olan hastaların olmayanlara ve sürekli ilaç kullanan hastaların kullanmayanlara oranla daha düşük “Yoğun Bakım Ünitesinde Çevresel Stresörler Ölçeği” puan ortalamasına sahip olduğu bu farkın istatistiksel olarak anlamlı olduğu belirlenmiştir (P <,005).
TARTIŞMA ve SONUÇ: Kardiyovasküler cerrahi yoğun bakım ünitesinde tedavi alan bireylerin çevresel stresörlerden en az şekilde etkilenmesini sağlamak ancak bakımda bireyselliğin sağlanması, sürdürülmesi ve bireyin tüm boyutları ile değerlendirilmesi ile mümkün olabilir
Copyright © 2024 Turkish Journal of Cardiovascular Nursing