Objective: The purpose of this study is to investigate the conditions of patients with hypertension using herbal products.
Methods: The study population consisted of patients who visited the cardiology outpatient clinic of a university hospital between August 15 and October 30, 2016 and received ambulatory treatment. The sample group was composed of 313 individuals with hypertension who fulfilled the inclusion criteria. Data were collected using the Personal Information Form and Complementary Therapy Application Form developed by the researcher.
Results: Mean age of the participants was 59.74±15.15 years, 53.7% were women, and 81.2% were married. Mean duration of hypertension was 10.96±8.28 years, and all participants had at least 1 chronic disease. In this study, herbal product use in patients with hypertension was 57.5%. The most frequently used herbal products were lemon (41.9%), garlic (36.7%), and olive oil (15.3%). Of the patients with hypertension participating in the study, 73.3% did not inform the healthcare professional about the complementary therapy they used. The relationship between the age and duration of diagnosis of the patients and the use of complementary therapy is statistically significant (p<0.05). The difference between gender, marital status, educational status and occupation and using complementary therapy was found to be statistically insignificant (p>0.05).
Conclusion: It was determined that the patients who participated in the study used herbal complementary therapies. It is thought that healthcare professionals should support their patients in using complementary therapies and inform them about wrong practices.
Amaç: Çalışmamızın amacı bölgemizdeki hipertansiyon hastalarının bitkisel ürün kullanma durumlarını araştırmaktır.
Yöntemler: Araştırmanın evrenini, bir üniversite hastanesinin kardiyoloji polikliniğine ayaktan tedavi almak için 15 Ağustos-30 Ekim 2016 tarihleri arasında başvuran hastalar, örneklemini ise araştırmaya dahil edilme kriterlerine uyan 313 hipertansiyon tanısı bulunan birey oluşturdu. Veri toplama araçları olarak; araştırmacı tarafından hazırlanan kişisel bilgi formu ve Tamamlayıcı Terapi Uygulamaları Formu kullanılmıştır.
Bulgular: Araştırmaya katılan bireylerin yaş ortalamasının 59.74±15.15, tanı süresinin 10.96±8.28 yıl olduğu, %81.2’sinin evli, %53.7’sinin kadın, %77.3’ünün hipertansiyon dışında kronik bir hastalığı olduğu bulunmuştur. Katılımcıların %57.5’inin bitkisel ürün kullandığı, kullanılan bitkisel ürünlerin ise limon (%41.9), sarımsak (%36.7), zeytin yağı (%15.3) olduğu bulunmuştur. Araştırmaya katılan hipertansiyon hastalarının %73.3’ünün kullandığı tamamlayıcı terapiye ilişkin sağlık profesyoneline bilgi vermediği görülmektedir. Hastaların yaş ve tanı süresi ile tamamlayıcı terapi kullanma durumu arasında ki ilişki istatistiksel olarak anlamlı iken (p<0.05), cinsiyet, medeni durum, eğitim durumu ve mesleği ile tamamlayıcı terapi kullanma durumu arasındaki farkın istatistiksel olarak anlamsız olduğu bulunmuştur (p>0.05).
Sonuç: Araştırmaya katılan hastalarda bitkisel kaynaklı tamamlayıcı terapilerin kullanıldığı belirlendi. Sağlık profesyonellerinin tamamlayıcı tedavilerin kullanımı konusunda hastalarını desteklemeleri, yanlış uygulamalar konusunda bilgilendirmeleri gerektiği düşünülmektedir.
Copyright © 2024 Turkish Journal of Cardiovascular Nursing